Pazartesi sabahı. Kahveni koydun, bilgisayarı açtın, siteye / sistemine girdin ve… bir şeyler ters. Panellere giriş yapılmıyor, siparişler görünmüyor, müşteri dosyaları açılmıyor veya en kötüsü sistemlerine hiç erişemiyorsun. E-posta kutuna göz atıyorsun ve “dosyalarınız şifrelenmiştir” diye bir mail düşmüş. O an anlıyorsun: “Keşke dün değil, geçen hafta değil… keşke her gün yedek alınan düzgün bir yedekleme altyapısı kursaydım.”
Veri yedekleme, kulağa sıkıcı bir IT rutini gibi gelebilir. Ama gerçekte, işletmeleri ayakta tutan hayati aksiyonlardan biridir. Bugün bir şey olmuyormuş gibi görünür, ta ki küçük bir aksaklık birden büyüyene kadar. Bir güncelleme hatası, yanlış bir silme, diskte beklenmedik bir arıza ya da çalışanlardan birinin açtığı masum görünen bir e-posta… Hepsi aynı soruyu doğurur: “Geri dönebilir miyiz?”
Yedek almak, elbette sıfır risk demek değildir; hayatlarımız da öyle çalışmıyor zaten :) ama “bir şeyler yolunda gitmediğinde hızla normale dönme” garantisidir. Yedeğin psikolojik etkisi bile oldukça büyüktür: Ekipler paniklemek yerine plana uyar, problemin çözüme kavuşacağı neredeyse kesin olduğundan müşteriyle konuşurken daha sakin ve yapıcı davranır.
Bir e-ticaret sitesini düşünün. Kampanya haftasında sepetler dolup taşarken veritabanı çökerse, saatler değil dakikalar önemli hale gelir. Ya da bir fotoğrafçısınız; müşterinin düğün çekimleri tek bir kopyadaysa ve depolama cihazları arızalanırsa “keşke” ile başlayan cümleler kurmanız neredeyse kaçınılmaz olur. İşte yedek, bu “keşke”leri bugünden susturur.
Teknik terimlere boğulmadan, bir yedeğin güçlü olup olmadığını dört basit özellikle anlayabilirsiniz:
Bu dört madde, teknik bir standardın özetidir aslında. Bu sebeple çok teknik terim bilmeye gerek olmadan, “bu dört özellik varsa içim rahat” diyebilirsiniz.
Verilerimiz evriliyor: daha fazla çevrimiçi satış, daha çok görsel/video, daha entegre çalışan iş uygulamaları. İyi haber, altyapılar hızlandı; Netinternet Veri Merkezi gibi ortamlarda internet altyapısı, enerji, soğutma, güvenlik gibi süreçlerin tümü profesyonelce yönetiliyor. Kötü haber ise sorunlar da hızlandı: saldırılar daha yaratıcı, hatalar daha görünmez, kesintilerin etkisi daha büyük. İşte bu yüzden yedekleme “ayda bir hatırlanan görev” olmaktan çıkıp, günlük hayatın parçası olmalı ve her değişikliğin adımlarından biri haline gelmelidir. Tıpkı mağaza açmadan önce camı silmek, kasayı saymak gibi…
Genellikle uygulanan bir yedekleme senaryosunun temel özelliklerini özetleyelim; bir günün akışı üzerinden düşünün:
Yedekleme konusundaki en önemli unsurlardan biri de özelleştirilmiş olmasıdır. Şirket içi sistemlerin, e-ticaret sistemlerinin vb. diğer sistemlerin her birinin farklı bir yedekleme kurgusuna ihtiyacı olabilir. Burada o iş için en uygun yapının kurulması gereklidir. Bu yapı, “yedek zamanlaması, kopya sayısı, lokasyon, maksimum saklanması gereken süre” gibi bir çok değişkenin ilgili veriler için hesaba katılması ile kurgulanır.
Senaryolar, sektörler, işler birbirinden çok farklı görünse bile aslında ortak bir nokta var: kimse “kahramanca” bir IT operasyonu anlatmıyor. Çünkü iyi yedekleme, hikâye çıkarmaz. Sessizce işini yapar.
Bir yedekleme planının maliyeti, genelde iki şeyden ucuzdur: kesintinin maliyeti ve itibar kaybı. Hele VDS/VPS server üzerinde dönen kritik uygulamalarda, bir saatlik çökmenin faturası çoğu zaman bir aylık yedekleme maliyetinden büyüktür. Umarız sistemlerinizin yedekten geri dönmeye ihtiyacı olmaz ama arkaplanda “iyi bir yedekleme” altyapısı varsa bu altyapı, işler sarpa sardığında tüm yatırımını hak eder. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Basit Bir Alışkanlık: Cuma Kontrolü
İşin insani tarafına gelelim. Her Cuma sabahı 10 dakikalık minik bir rutin yap:
Yedek raporuna bak, rastgele bir yedeği test ortamına aç, bir iki dosyayı veya küçük bir veritabanını kontrol et. Bu küçük ritüel, yönetim toplantılarında “veri kaybı risklerimiz kontrol altında” demenin en sağlam yoludur.
Yedekleme gözden kaçmaya en müsait kalemlerden biridir; çünkü işler büyüdükçe gündem kalabalıklaşır ve bazı olası sorunlar, “sistemler çalıştığı sürece görünmez.” Ama bir gün problem kendini gösterdiğinde iyi bir yedeğin sesi şöyle çıkar: “Merak etme, buradayım.” :)
Yazımızın sonuna doğru yaklaşırken sizlere, işinize özel yedekleme senaryoları dahil olmak üzere diğer tüm teknik işlemlerinizin Netinternet’in uzman ekipleri tarafından gerçekleştirildiği yönetilen sunucular hizmetimizden bahsetmek istiyorum.
Sunucu tarafında her gün yapılması gereken onlarca küçük ama kritik iş var. Yedek, güvenlik, güncelleme, izleme… Netinternet’in Yönetilen Sunucular hizmeti tam burada devreye giriyor.
Kısacası “server” ile ilgili her şeyi Netinternet’in uzman ekipleri düzenli ve görünmez bir arka plan çalışmasıyla sizin yerinize takip ediyor.
Bu yaklaşımın en güzel yanı, işler yolunda giderken fark edilmeyecek kadar sessiz; ihtiyaç olduğunda ise sizi dakikalar içinde rahatlatacak kadar hızlı olması. Bir sorun çıktığında “kim bakacak?” paniği yok — uzman ekibimiz her zaman orada sizin için çalışıyor olacak.
Yedekten dönmek mi gerekiyor? Plan hazır. Trafik bir anda mı arttı? Kaynaklar ölçekleniyor. Güvenlik güncellemesi mi çıktı? Takvimde yerini çoktan aldı.
Netinternet ile sunucularınız güvende, performansınız kontrollü, veriniz emniyette.
Bu yazımızda yedekleme kurgularının öneminin günden güne yükseldiğini anlatmaya çalıştık. Umarız sizler için açıklayıcı bir içerik olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere..
cPanel Web Hosting ile gelişmiş yönetim paneli ile hizmetinizi yönetin.
Paketleri İncele